Good Bye Lenin,
Filmi nasıl da
sevdim. Onun bir yerinde benden de birşeyler var, yaşadığım hissettiğim
şeyler, çok tanıdık, bana çok yakın. Benim geçmişimden tanıdık izler taşıyor.
Çavdarçe, piyoner, komsomoletzJ.Nasıl da naif, nasıl da
temizdik bir zamanlar.
İnsanların yaşadığı uzak bir geçmiş şimdi
sosyalizm, okunmuş bir kitap, arasıra hatırladığın bir şarkı gibi. Çocukluğum,
o masum, o düş ülkesi, o mükemmel dünya yok artık. Çocukluğumla birlikte uçup
gitti hayaller ve mutluluk. Dünya bambaşka bugün, başka türlü yaşıyor ve
yaşatılıyor.Nasıl bir dünyaydı o: güneşli, parlak, dertsiz, tasasız, güven
içinde...
Bahçedeki domatesten ya da komşunun bahçesindeki
kirazlar yok oldu, toprağın mis kokusu, oynayan çocukların neşeli çığlıkları
dinidi, güneş parlaklığını yitirdi, renkler soldu ve gelecek gri tonlarında
gezinip duruyor şimdi. Heryer korna, heryer ekzoz dumanı şimdi. Çamur kir, ter
kokusu...Çocukluğumdaki dostlarım da dünyanın bir taraflarına dağıdı gitti.
Bilmediğim bir diyarda ben de varım demenin yollarını yıllardır aşıyorum. Yeni
okul, yeni alışkanlıklar, paralı kavramının öğrenilmesi, kendini ifade etme
gücünü yitirip yeniden oluşturmak, dalga geçmek, dışlanmak, kendini dışlamak,
korkmak, güvensizlik, kadın olmak, farklı olmak, garibanlık, çalışmak....Sonuç
bugünkü ben. İş güç, ekmek parası bugünü yaşamadan hep yarın için çalışıp
didinmekte olmak. İnsan mutlu Sisyphos olmayı başarmalı, olmazsa düşüne düşüne
hayatın anlamını çözmeye çalış, yerini bil, kim olduğunu bil. Ortalık yalan
dolan, entrika, büyük balık, küçük balık , öfff öfff.
Garip bir yerde, hiç hayal etmediğim bir hayatın
içindeyim. Doğduğum toprağımdan uzak, atalarımın yaşadığı yerlerden ırak,
arkadaşlarımın olmadığı, sevdiklerimin gün geçtikçe azaldığı ve yalnızlığın çan
çaldığı bir geleceğe adım adım ilerliyorum.
Good Bye Lenin,
bana nereden geldiğimi ve bir zamanlar kim olduğumu hatırlattı, hem eğlendirdi
hem hüzünlendirdi. İnsanların seçemediği bir coğrafyada, saçma politik
uygulamalara ve dayatmalara, inançla bağlanarak geleceği inşa ederken ellerinin altındaki hayatın nasıl da çabucak
uçup gittiğini anlayamadan garip bir ütopyada var olma çabası vermişler
yıllarca. Sonuş parçalanmış aileler, suni zenginlikler, geçmiş özlemi, birlik
ve beraberlikten çok yalnızlık.
Good Bye Lenin, Doğu blok ülkelerinde yaşamış
insanların ortak kültür ve değerlerini anlatmaya çalışmış, ben de tüm bunları
yaşamaış biri olarak filmde yeniden yaşadım, yeniden hissettim o yılları,
kalbimin derinliklerine parmak bastı , beni gerçekten duygulandırdı bu film. Ben
bu rejimde çocukluğumu, ilk puberta dönemimi geçirdim, ben bu marşirovkaları
yaptım, manifestatzialara katıldım, ben pioner oldum, çavdarçe oldum, otriaden
predtzedateldim, bir de drujinen suvette yer aldım J Nasıl da trajikomik, o rejimle birlikte yok olan innçlar, inanışlar,
kelimeler, yok olan düzen, yok olan yaşamlar ve idealize edilmiş o gelecek
yıkılmış olup yerine bambaşka bir düzen ve rejimde varız bugün. Üzücü herşey,
idealler uğruna yitirilmiş nice yaşamlar var geride. Beni ben yapan kırıntıların
ekildiği uzak bir geçmişi hatırlatırken, hüzün ve hatıralar, kalbimi sarmaladı,
içimdeki çocuğu uyandırdı..
Güzeldi..