Masters of Sex
Bu dizinin ilk sezonunu izlemeyi yeni bitirdim.
Tomas Maier’in yazdığı “Masters
of Sex: The Life and Times of William Masters and Virginia Johnson, the Couple
Who Taught America How to Love.” biyografi kitabınıdan uyarlanmış bu
dizi.
Jinekolog William Masters ve psikolog Virginia
Johnson’un seks üzerine birlikte yaptıkları deneyleri, araştırmaları, buradan
topladıkları istatistikleri ve bu veri analizlerini konu alıyor dizi.
Oldukça ” açık ” diye nitelendirebileceğimiz
ve o yıllar için için kabul edilmesi “sıra dışı” olan ve insanolğlu için tabu sayılan, hayatın devamı
için önemli temel dürtülerden, olmazsa olmazlardan biri olan ama sürekli kapalı
kapılar ardında yaşanan “SEX” temasını
bilim konusu yaparak herkesin gözü önüne sermesi şaşırtıcı geliyor.
Bilim ve seks kelimelerini bir arada duymak bazı kişileri ve toplumlar için
hala şaşırtıcı gelmeye devam ediyor.
Diziyi izlenebilir ve ilginç hale getirebilmek için
çok fazla çıplaklık kullanılmış. Aşk, tutku, sex, evlilik, aile, anne, baba,
çocuk temaları da serpiştirilmiş, her bir bölüm neredeyse bir saat sürüyor.
“Çıplaklık ve seks herzaman satar” sloganı diziye tam anlamıyla hakim. Bu 12
bölümde soyunmayan neredeyse hiçbir baş karakter kalmadı J . Karakterlerden Dr.Masters aşırı bencil, egosu güçlü, bir doktor/cerrah.
Eşine karşı duyarsız, ilgisiz, soğuk, temassız biri. Parası gücü olsa da kaç
kadın böyle bir adama katlanmayı seçer bilemiyorum doğrusu, üstüne üstlük
tipsiz de. Annesine karşı sürekli öfke dolu. Bu tip insanlarla yakınlık duygusu
kurmak çok zor geliyor bana. Kendini yarattığı o “güçlü adam” imajının içine
hapsetmiş, kontrollü biri. Bana öyle geldi ki kendisi “sex” hakkında aslında
kör cahil biriydi, doğurtuyor, kısırlık tedavileri uyguluyor fakat o yaşamsal
dürtüde neyin nasıl işlediğini bilmiyor, sırf bu sebeple sekste olup biteni
öğrenmek ve kendini bilgilendirmek için bu evrensel konuyu bilimselleştirmek
isityor.
Virginia Johnson, güzel ve genç bir kadın, akıllı,
doğru sorular sormayı biliyor, insanlarla iletişimi kuvvetli, paravan
arkasına ya da büründüğü bir maksenin
ardına sığınmıyor, oduğu gibi yaşayan biri. Mutsuz 2 evlilik yaşamış, 2 çocuklu boşanmış bir anne. Sürekli
çalışıyor. Çocuklar bu kadının hayatında tam olarak nerede duruyor diziden pek
anlayamadım. Varsa yoksa hep iş ön planda Virginia için.
Bunların yanı sıra dizide bir de ikinci karakterler
var. Örneğin Virginia’nın sevgilisi olan şu genç doktor Ethan, Masters’in
deneklerinden olan sarışın sekreteri, karısı Libby, Barton Scully, Scully’nin
karısı. Hepsinin kendi sorunları ve hikaye içinde ayrı lezzette rolleri var.
Dizide Masters’in denek olarak Johnson’u
kullanması, hatta partner olarak birlikte deneylere katılmaları çok normal
gelmiyor bana. İşin içine bedenler karışınca bence olay farklılaşıyor. Virginia,
seksi ve aşkı ayırmayı öğrendim dese de , uzun bir süreç içinde hem beden hem
de kafaları örtüşen bu iki insanın hayat birlikteliği kaçınılmaz bence. Nitekim
Masters 1971 yılında Birginia ile evleniyor. 1991 yılına kadar evli kalıyorlar.
Gelelim bu çiftin katkılarına. Masters ve Johnson
insanların cinselliğe verdikleri tepkileri, cinsel bozukluklukların saptanması
ve onların tedavisi ile ilgili 1957 –1990 yılları arasında birlikte birçok araştırma yapmışlar. Sex terapisi
öneren ilk kişiler Master ve Johnson olmuşlardır.
Kadının ve erkeğin cinselliğe yanıtını ve zevk
evrelerini araştırmışlardır. Burada
aşağıdaki 4 evreyi saptamışlar:
-
Heyecan Evresi ( ilk uyanma)
-
Yayla Evresi ( tam uyanma )
-
Orgazm
-
Erime
Onların bu buluşu aynı zamanda Sigmund Freud’ün
iddia ettiği “vajinal orgazm” ile “klitoryal orgazm” arasındaki uyarılmanın
farklı bölgelerde olmasına rağmen fizyolojik cevabın aynı olduğunu tespit
ettiklerini savunmışlar.
Ayrıca erkek bir kez boşalınca yeniden uyarılması
zaman alırken kadınlarda böyle bir zamana ihtiyaç duymadıklarını ve çoklu
orgazm yetenekleri olduğunu saptamışlardır. ( Ne güzel J)
Dizide de yansıtıldığı gibi bu çalışma gerçekten de
fahişelerle başlamış. Masters ve Johnson bu araştırmayı toplumdaki kişilere
indirgemeden önde 145 hayat kadınını incelemişler.
Araştırmacı çift bunu, kendi deyimleriyle 10 bin
civarında 'cinsel vakayı' laboratuvarda incelemiş (bu yaklaşık 1000 saatlik
porno izlemeye denk gelir). Deneylere yaklaşık 700 kişi katılmış
Ayrıca 70 yaş ve üstü kişilerin de yoğun orgazm
olabilme kapasiteleri olduğunu ve sağlıklı cinsel yaşam sürdürebildiklerini
saptamışlar.
Masters ve Johnson
cinsel işlev bozuklukları alanında
öncü olmuşlardır. Hastalara uygulanan hızlı
psikoterapi tedavi yötemi ile yüzde 80’lik bir başarı oranı elde etmişler. Onlardan önce bu tarz bir tedavinin
başarı oranı çok çok düşükmüş.
Seksin Neşesi (Joy of Sex) kitabının yazarı
psikolog Susie Quilliam, Virginia Johnson'ın seksoloji tarihin büyük önem
taşıdığını söylüyor. "Daha önce de Kinsey raporu gibi bazı çalışmalar
vardı ama Virginia Johnson, bu alanda ciddi anlamda bilimsel araştırmaya katkı
sağlayan ilk kadındı. William Masters'ın çalışmalarına bir kadın
perspektifi getirdi. Sessizliğin kırılmasına ve cinselliğe bilimsel
bakış getirilmesine yardımcı oldu."
Araştırmacı çift bunu, kendi deyimleriyle 10 bin
civarında 'cinsel vakayı' laboratuvarda inceleyerek yaptı. Deneylere yaklaşık
700 kişi katıldı.
Masters ve Virginia sexi anlaşılabilir kılmak ve
partnerleri birbirine yakınlaştırmak adına birçok yol katetmişler. Hiçbirşey
bir günde olmamıştır.
Sonuç itibari ile hayatın temel parçalarından biri
olan sex, herkesin ilgilendiği, herkesin öyle ya da böyle hayatına soktuğu bir
konu olmuştur. En ilkel dürtülerden biri olmakla birlikte insanoğlu için
olmazsa olmazlardan biri hala. Herkes bunu yapar : en eğitimsiz insandan en
eğitimlisine kadar. Hepimiz bu eylemin birer ürünüyüz. Kimilerine göre kişi
kendini bu konuda eğitebilir, geliştirebilir, terbiye edebilir. Bazıları
kendini tutmayı bilir bazıları onsuz yaşayamaz. Birileri için sex övünç
kaynağı, başkaları için utanç. Kimileri heryerde ve herkeste bunu arar hatta
seksin olmadığı günlerde boğulmakla eşdeğer bir his kaplar içini.
Günümüzde bir tabu olmaktan çıkmış herkesin
kafasında, dilinde sakız olmuş bir konu sex. Gecelik ilişkiler, devamı olmayan, kişiden kişiye değişen anlık zevkler, beklentiler, mutluluklar, mutsuzluklar,
hayal kırıklıkları, aldatmalar, kıskançlıklar ne çok duyguyu içinde
barındırıyor bu 4 harfli sözcük. Her gün çılgınlaşan, nasıl değişik birşey
yapsak da insanlar sıkılmasa bu işten diye uğraşan kolay ulaşılır porno
sektöründeki patlama, sanal alemdeki sex oyunlarının artışı, her çeşit zevke
kapılarını çoktandır açmış durumda. Sağolsun internetin de sayesinde sonsuz ve
çok çeşitli kaynak ve bilgiye ulaşma becerimiz özellikle bu konuda ordinarius
profesörlük seviyesine ulaşmış durumda. Fakat insan neden hala doyumsuz.
Bakalım nerede dur, işte buldum, buymuş
diyebileceiğz?
Dediğim gibi “çıplaklık ve sex daima satacak”,
çekilen kliplerdeki sınırsızlık, sinemada aşkın bir parçası olarak karşımıza
çıkarken, aslında kolay tüketilen ve satan, ucuz bir ürün oldu sex. Günümüzde
pek az kimse sekse eğitilebilir, bekletilebilir, terbiye edilebilir,
öğrenilebilir değerli birşey olarak bakmakta. En üst seviyedeki eğitimli kişi
de, toplumdaki en alt sosyal tabakada yaşayan kişi de bunu yapma potansiyeline
sahip ve herkesin elinde oyuncak olmuş
olan sex hala pis, hala yasaklı, hala gizli ve hala sakınılan birşey gibi görülmekte ne yazık ki.
Aslında sex bir kültür meselesi, tıpkı sofra kültürü
gibi, konuşma kültürü, tuvalet kültürü, toplumda davranma kültürü gibi.
Öğrenilen, geliştirilebilen, zaman ve emek isteyen bir dürtü. Seninle birlikte
değişen, kendini sevmek ve kendini bununla taçlandırmayı isteyip istememekle
ilgili, güvenle ilgili. Anlık zevkten ziyade sürekli her gün her an tadı
güzelleştirilebilen bir eylem: yapabilen ve yaptırabilen için, anlayan ,anlamak
isteyen ve anlatabilen için, kısacası bütünleşmeyi, tekleşmeyi
kutsallaştırabilen için vazgeçilmezdir.