Bir varmış bir yokmuş evvel zaman içinde kalbur saman içinde
kasabanın birinde Paolo adında yakışıklı, güçlü, çalışkan ve yaptığı her işte
çok başarılı olan bir genç yaşarmış. Bu gencin küçüklüğünden beri tek hayali,
kasabanın en güzel kızı olan Anna ile evlenmekmiş. Anna’nın babası çok açgözlü
biriymiş ve tek amacı kızını ne olursa olsun zenginliğine zenginlik katacak biriyle
evlendirmekmiş. O zamanlar yörede bir söylenti dolaşıyormuş, kim ki
Asati Dağı’nın doruğuna çıkar ve
oradaki en yüksek ağacın tepesinde yuva yapmış gökkuşağı rengindeki kuşa ait
altın yumurtanın sahibi olursa zenginliğine zenginlik katacaktır.
Bir gün, Anna’yı evlendirmek isteyen
babası, kızını kiminle evlendireceğini açıklamış:
- Kim ki, Asati Dağı’nın tepesindeki altın yumurtayı
getirirse kızımı onunla evlendireceğim! –demiş.
Bunu duyan Paolo hemen düşmüş yollara. Zorlu yolculuk
günlerce sürmüş. Paolo nehirler geçmiş, tepeler aşmış, yol geçmez ormanlarda
yol almış ve nihayet Asati Dağı’nın eteklerine ulaşmış. Tepeye bakmış ve kendi
kendine: “Çok kolay, bunda büyütecek ne var ki, rengarenk bir kuş ve onun altın
yumurtası.” diye düşünürken önüne bir
mağra ve mağranın önünde de yaşlı bir kadın belirmiş.
- Merhaba genç adam - demiş kadın. Sen de mi altın
yumurtanın peşindesin?diye sormuş.
Paolo şaşırmış. Kadın devam etmiş: “Senin gibi nice
delikanlılar bu tepeye çıktı ama hiçbiri bu dağdan bir daha çıkamadı. Sana yardım
edebilirim istersen. Ama kaşılığında senden bir şey isteyeceğim”- demiş.
Anna’ya olan sevgisi öyle büyüktü Paolo dile benden ne
dilersen demiş.
- Dönüşte sana şimdi soracağım sorunun yanıtını vermen
gerek, doğru cevabı veremez isen
diğer gençler gibi sonsuza dek bu dağda kilitli
kalacaksın.
-Olur, demiş Paolo. Ne sormak istersen sor, yeter ki bana
altın yumurtayı nasıl alabileceğimi söyle.
- Bu kuşun bir sırrı var-demiş yaşlı kadın. Yılda sadece
bir kere, bir dakikalığına yuvasından ayrılır ve hemen yanıbaşındaki gölden su
içer, işte o anda yumurtayı alman gerek, üç gün sonra tam gece yarısı kuş gölden
su içmeye gidecek, sakın unutma.
Paolo şaşırmış, tam vaktinde gelmişti. Tepeye çıkması
gerekiyordu , artık altın yumurtayı nasıl alacağını da öğrenmişti. Sevdiği kıza
sahip olmanın hayali onu büyülüyordu. Kendini eskisinden daha güçlü hissetti,
Anna için herşeyi yapabilirdi. Peki yaşlı kadın ona ne soracaktı aceba diye merak ediyordu.
- Gel gelelim benim soruma. “Seninle birlikte büyüyen,
her yeni günle seni daha güçlü yapan, var olduğun sürece de sen neredeysen
seninle gelecek olan ve sana asla ağırlık yapmayacak, gerçek mutluluğun ve
başarının anahtarı nedir?” Unutma
delikanlı bu sorunun yanıtını veremeyen bu dağda kilitli kalır -dedi ve ortadan
kayboldu.
Dağa tırmanırken genç adam.”Nedir bu
benile büyüyen, nedir mutluluğun ve başarının anahtarı?” diye sürekli düşünüyordu genç adam.
İki gün sonra Paolo dağın tepesine ulaşmıştı, herşey tam da yaşlı kadının
dediği gibi olmuşu. Ertesi gün tam geceyarısı renkli kuş göle uçtuğunda altın
yumurta sahipsiz kalmıştı. Paolo onu aldı ve nefes nefese hızla oradan
uzaklaştı. Yol boyunca derin düşünceler aklından çıkmıyordu. Kalbi Anna’ya olan
sevgisiyle doluydu ama ya yaşlı kadının sorduğu o soruya vereceği cevabu
bulamazsa? Bu değerli şey bedeni miydi? Hayır, beden mutluluğun ve başarının anahtarı
tek başına olamazdı. Kalbi miydi, aklı mıydı, neydi bu? İçinde taşıdığı bu
büyülü şey ne olabilirdi?
Birden aklına geldi, olsa olsa bu şey
bilgiydi. Evet, bilgiden başka hiçbirşey her zaman yanında ağırlık yapmadan
taşınamazdı. Bildiği için altın yumurtayı zahmetsizce yuvadan alabilmişti,
bildiği için yaptığı her işte başarılıydı. Bilmek hem mutlu ediyordu hem de
başarıyı getiriyordu.
Tüm bunları düşünürken mağranın önünde
yaşlı kadını gördü tekrar
- Demek altın yumurtayi buldun Paolo,
peki benim sorduğum sorunun cevabini verebilecekmisin bakalım?- diye sordu
kadın.
Paolo yaşlı kadına döndü ve dedi ki:
-Bilgiden başka hiçbirşey mutluluğun ve
başarının anahtarı olamaz, ancak gerçek bilgi benimle büyür ve bana ağırlık
yapmadan her yere benimle gelir dedi.
İşte tam o anda sihirli birşey oldu.
Yaşlı kadın ortadan kaboldu ve mağra büyük bir şayoya gönüştü. Anna ona doğru koşarak geldi. Ve iki sevgili
birbirine kavuştu.
Genç delikanlı sahip olunabilecek en
değerli hazinenin bilgi olduğunu çocuklarına hatta çocuklarının çocuklarına
dahi anlatmış. Onlar ermiş muradına biz çıkalım kerevetine
Gökten üç elma düştü biri bana biri
sana biri de kısmetine inananlara.