22 Eylül 2020 Salı

Bulgaristan'ın Sembolist Şairi Peyo Yavorov

Bulgar Sembolist Şair Peyo Yavorov



Şiir çevirmek bir çeşit ufak edebi cinayet gibi aslında, çünkü şiirdeki her şeyi başka bir dile olduğu gibi aktarabilmek mümkün değil, kafiyeyi korurken anlam kayboluyor, anlamı verirken dildeki melodi sönüyor ve bir şekilde şiir sihrini kaybediyor.

Bütün bu kayıplara rağmen ben türkçeye Bulgaristan'ın önde gelen sembolist şairlerinden biri olan Peyo Yavorov'un iki şiirini çevirmeyi denedim. Belki size biraz da olsa 36 yaşında sanatının doruğuna tırmanırken intihar etmiş olan bu bulgar şairin eserlerini azıcık da olsa tanıtmış olurum.

 

I)

ЕЛА!

Очите ти са звездни небеса.
Косата ти е здрачния воал
на късна вечер, твоята коса!
Дъха ти - свеж момински дъх,
на юга съживителния лъх,
зефир посред цветя заспал.


Ела, денят е мъртъв и студен.
В таз лунна нощ, с разпусната коса,
приведена над мен,
ела и дъхай в моето лице,
ела и сгрей изстинало сърце -
в таз лунна нощ, под звездни небеса.

 

GEL!

Gözlerin yıldızlı gökyüzü senin,
saçların, tan duvağı
gece geç vakitlerin, senin saçların!
Kokun - taze genç kızın kokusu,
güneyin canlandırıcı esintisi,
çiçeklerin arasında uyuyan meltem.

 

Gel, gün ölü ve soğuk,
bu ay ışıklı gecede, saçlarını açmış
önümde eğik
gel ve soluğunu bırak yüzumde
gel ve alevler bırak soğmuş kalbimde -
bu ay ışıklı gecede, yıldızlı gökyüzü altında.

 

 

II)

СРЕЩА

Мене ми е странно - ето те пред мен,
мене ми е жадно - гледам те пленен,
мене ми е страшно - дишаш ти за мен, -
мене ми е тъмно, тъмно в ясен ден.

Викнал бих от болка - времето лети,
викнал бих от ужас - ще отминеш ти:
сън в съня е сбъднат - миг след миг лети,
няма да се върнат сбъднати мечти.

 

BULUŞMA

İçim garip - işte önümdesin,
içim ızdıraplı - bakıyorum sana esir,
içim korkulu - benim için nefes alıyorsun, - 
içim karanlık, karanlık apaydın günde.

Bağırabilirdim acıdan - uçuyor zaman,
bağırabilirdim dehşetten - geçip gedeceksin sen; 
rüya içindeki rüya gerçekleşti- uçuyor anbean,
Dönmeyecekler geri gerçekleşmiş hayaller.

 

Dora Gabe Bulgaristan'ın en ünlü kadın şairlerinden biri

Bulgaristan'ın en ünlü kadın şairlerinden biri olan Dora Gabe çocuklar ve yetişkinler için birçok şiir, kısa hikâye ve gezi yazıları yazmıştır. Kendisinin 'Suskunluk' adlı şiirini bulgarcadan çevirdim. Şiirin orjinalini çevirimin altına ekliyorum. İyi okumalar!



SUSKUNLUK


Hatırlamıyorum sözlerini-
hatırlıyorum suskunluğunu
ve odayı, dolu
bizim düşüncelerimizle.

Hatırlamıyorum görüntünü-
kayboluyor çizgilerin
zihnimde,
fakat hatırlıyorum nasıl hissettiğimi,
burada oluşunu,
geniş koltukta,
arkanda o pencere,
Koca Balkan Dağları’nın zinciri,
yüksek gökyüzünü
ve bulutçuğu, yüzen…

Sen ilk sordun:
- Niçin susyorsun?
Sana cevap verdim:
- Ben susmuyorum!
Baktın bana, gülmsedin
ve camdaki nârıbeyza 
yıkadı ışıkla yüzlerimizi!
Suskunluk
aşkla, şefkatle ve güvenle
dopdolu bir suskunluk!

Keşke yan yana ömür boyu
sussaydık beraber,
cesaret edemezdi
ayırmaya sözler bizi …


МЪЛЧАНИЕ


Не помня думите ти -
помня твоето мълчание
и стаята, запълнена
със наши мисли.

Не помня образа ти -
губят се чертите
в паметта ми,
но помня как усещах,
че си тук,
в широкото кресло,
зад теб прозореца,
веригата на Стара планина,
високото небе
и облаче, което плува...

Ти пръв попита:
- Що мълчиш?
Отвърнах ти:
- Аз не мълча!
Погледна ме, усмихна се
и заревото от стъклата
обля лицата ни със светлина!
Мълчание.
Препълнено мълчание
с любов и нежност и доверие!

Да бяхме цял живот един до друг
мълчали заедно,
не биха думите посмяли
да ни разделят...