5 Mart 2014 Çarşamba

Revolutionary Road / Hayallerin Peşinde

Revolutionary Road

Bir yıkım filmi, insanın kendi hayatından memnun olmayıp, sıkışmış, monoton, zevkisiz , değersiz hissederek bir kafeste kilitli olduğunda umutsuzluğun verdiği yıkımı anlatıyor.


Neredeyim, kimim, ne istiyorum, yarından ne bekliyorum?

Bir sürü soru dönüp dolaşıyor kafanda.

Kocan, ailen, çocukların, umutların yok olması, beklentilerin gerçekleşmemesi ve nefes almanın dahi ağırlık yaptığı bir bunalım.


Sevmek ve aşk kurtarıcı mı, kendini gerçekleştiremeyen insan sahip olduğu maddesel nesnelerle avunabilir mi? Maneviyatın üstüne koyu bir örtü çekebilir mi ruhunun isteklerine, hayallerine sırtını çevirebilir mi?


Aşk , sevgi, çocuklar, büyük bir ev, para mutluluğu satın alabilir mi, yaşamak için yeterli mi?Hayat yaptığımız seçimlerdir. Neredeyiz, kimiz, kiminleyiz bizim seçimimiz. Her attımız adım bizi biz yapıyor. Niçin ve kimin için yaşıyoruz? Bu hayatı sahip olduğumuız değerlerle örtüşüyor mu yoksa ellerimizin arasından kayıp gidiyor mu?


Yalnız bir kadın, kendini gerçekleştirememiş bir kadın, mutluluğu yanıbaşından çok uzakta arayan bir kadın hayatı nereye götürür?Kalmak ve gitmek arasında sıkışmış, umutların hayallerin gerçekleşmemesine dönüşmüş bir yaşamın değersizleşip yok olması.Bana beni mi hatırlatıyor ne? Yoksa bu film bir ayna görevi mi yapıyor bana? Düşünüyorum, eziliyorum, sıkışıyorum ve nefes almaya ihtiyaç duyuyorum...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder