Bugün sekiz mart, dünya kadınlar günü. Dünya bugün kadınların sosyal, ekonomik
ve politik yaşamın içinde aktif rol almalarını kutluyor. Kadının ikinci sınıf varlık olmamasını, toplumsal kalkınmanın temel taşlarından biri olmasını, çalışıp, para kazanması, çocuk eğitmesi, anne, eş , kız kardeş, nine,
olmasının dışında çevresini, her gün kendine kattığı bilgiyle aydınlatmasını her geçen günle evini, işini, ailesini, çevresini, ülkesini ve nihayetinde dünyayı
sevgi, şevkat ve emekle taçlandırmasını kutluyoruz bugün.
Tam da bugün türk kadını olarak kadına ve onun gücüne ve aklına inanan Atatürk’e ne kadar
teşekkür etsek azdır. Ey türk kadını, farkındamısın bilmiyorum ama bunun için savaşmana ya da kan dökmene bile gerek
kalmadan sana seçme ve seçilme hakkı veren Atatürk’tür. Seni toplumda saygıdeğer bir yerde gören de odur. Senin yolunu açan, sana yarınki nesli, geleceği emanet eden ve ülkenin güçenmesinde sana destek ve güveni de veren Atatürk'tür.
Onun sözlerinin ışığnda güneş olmaya çalışmalısın, öyle ki eriştiğin her noktayı adınlatmalısın. Sahip olduğun demokrasiye ,eşitliğe, özgürlüğe sahip çık.
Atatürk'ün sözleri sana kim olman gerektiğini asla unutturmasın.
"Bu karar, Türk kadınına sosyal ve siyasi
hayatta bütün milletlerin üstünde yer vermiştir. Çarşaf içinde, peçe altında ve
kafes arkasındaki Türk kadınını artık tarihlerde aramak lazım gelecektir. Türk
kadını, evdeki medeni mevkiini selahiyetle işgal etmiş, iş hayatının her
safhasında muvaffakiyetler göstermiştir. Siyasi hayatla, Belediye seçimleriyle
tecrübe kazanan Türk kadını bu sefer de milletvekili seçme ve seçilme suretiyle
haklarının en büyüğünü elde etmiş bulunuyor. Medeni memleketlerin birçoğunda,
kadından esirgenen bu hak, bugün Türk kadınının elindedir ve onu selahiyet ve
lihakatle kullancaktır."
"İnsan topluluğu kadın ve erkek denilen iki
cins insandan oluşur. Kabil midir bu kütlenin bir parçasını ilerletelim,
ötekini ihmal edelim de kütlenin bütünü ilerleyebilsin? Mümkün müdür ki bir
cismin yarısı toprağa bağlı kaldıkça, öteki yarısı göklere yükselebilsin?"
"Kadınlarımız için asıl mücadele alanı, asıl
zafer kazanılması gereken alan biçim ve kılıkta başarıdan çok, ışıkla, bilgi ve
kültürle, gerçek faziletle süslenip, donanmaktır. Ben muhterem hanımlarımızın
Avrupa kadınlarının aşağısında kalmayacak, aksine pek çok yönden onların üstüne
çıkacak şekilde ışıkla, bilgi ve kültürle donanacaklarından asla şüphe etmeyen
ve buna kesinlikle emin olanlardanım."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder